31 Temmuz 2013 Çarşamba

Garip

1938  yılında Kırşehir'in Çiçekdağı kasabasında doğdu. Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi. Lakabı "Bozkırın Tezenesi". 

İlk aşkı 3 yaşında oyun oynadığı küçük bir kızdı.

Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. 

Düğünlerde saz çalıp köçek oynadı. Zaman zaman deşirdi, yani dilencilik yaptı. 

Kız istetti, abdalsın diye vermediler.
  
Müziğinde en çok babası Muharrem Ertaş'tan etkilendi. "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız.

"Garip" diye anıldı. 

Leyla'ya aşık oldu, 10 yıl evli kaldı,3 çocuk sahibi oldu, sonra ayrıldı. Bu ayrılık Neşet Ertaş'ı Müzik kariyerinin zirvesine çıkardı. Kariyerinin bilinen en güzel sevda şarkılarını bu dönemde söyledi: Kendim Ettim Kendim Buldum,Hata Benim Günah Benim Suç Benim, Evvelim Sen Oldun Ahirim Sensin, Yazımı Kışa Çevirdin. 

Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' ünvanını 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek  kabul etmedi. 

Mucize Adam, konserlerine kasketle çıkardı, el öptürmezdi, hayranlarının önünde eğilirdi.Türküleri ile herkesi kucakladı. "Havalandırdığı" besteler, kentin yeni göçmenlerinin eğlence mekanlarına, gazinolara, pavyonlara, meydanlara, güneş görmeyen mapushanelere, sıladaki düşkünlere, zülüf dökülmüş yüzlere ulaştı.(*)

"Onca yoksulluk varken tertemiz aşklar yaşandıysa… Açgözlü, muhteris, kibirli maymunlara pabuç bırakmayan birkaç iyi adam çıktıysa… Duygusal, dinî, siyasi her türlü ilişkide ajitasyonun, manipülasyonun, dalga dubaranın gırla gittiği bir çağda; hiç kimseyi şahit tutmadan, gizlice, pırlanta gibi bir damla gözyaşı döküldüyse…Bunda, Neşet Ertaş’ın payı oldu." (**)

25 Eylül 2012 İzmir'de Hakk'a yürüdüğünde sevenleri birer damla göz yaşı döktü. Kırşehirde belediye hoparlörlerinden şarkıları dinletildi.

(*) Can Dündar
(**) Murat Menteş